Tilki ʼBenim için demem; ama üzümsüz bağın kökü kurusunʼ demiş atasözünün anlamı;
“Tilki benim için demem; ama üzümsüz bağın kökü kurusun” atasözü, genellikle bir kişinin kendisine zarar vermek veya istemediği bir şeyi dilemek amacıyla bir başkasını kullanması durumunu anlatır. Bu atasözü, bir kişinin başkaları üzerinden kendi çıkarını düşündüğü ve başkalarına zarar vermekten çekinmediği bir durumu ifade eder.
Atasözünün ilk kısmı, birinin kendi isteklerini diğer insanların ağzından söylemesi veya emirler vermesi anlamına gelir. “Tilki benim için demem” ifadesiyle, kişi kendi sözlerini kullanmama rağmen isteklerinin yerine getirilmesini sağlamak için başkalarını aracı olarak kullanmayı tercih eder. Tilki, kurnazlık ve hilebazlıkla ilişkilendirildiği için bu durumu sembolize eder.
Ancak atasözünün ikinci kısmı, bir bağın kökünün kuruması üzerinden bir ders verir. “Ama üzümsüz bağın kökü kurusun” ifadesiyle, bu kurnazlık ve hilebazlık eylemlerinin sonucunda zarar gören kişinin, başkasının zararından dolayı maddi veya manevi olarak zarar görmesi anlatılır. Üzümsüz bağın kökünün kuruması, bağın meyve vermemesi ve üretiminin azalması anlamına gelir.
Özet olarak, “Tilki benim için demem; ama üzümsüz bağın kökü kurusun” atasözü, başkalarının üzerinden kendi çıkarına hizmet etme ve kurnazlıkla hareket etme şeklindeki bencil davranışın sonucunda zarar görecek kişinin, kendi eylemlerinin sonuçlarına katlanmak zorunda kalacağını ifade eder. Bu atasözü, insanların başkalarına zarar vermek için aracı kullanmaktan kaçınması gerektiğini öğütler.