Şapkası dar gelen başım büyük sanır atasözünün anlamı;
Bu atasözü, bir kişinin kendini daha iyi ya da önemli görmesine neden olan bir durumu ifade eder. Bir kişi, kendini diğerlerinden daha üstün veya farklı hissettiğinde, bu genellikle kendinde olan özellikleriyle alakalıdır. Ancak, bu durum tam bir gerçeklikle örtüşmeyebilir. Atasözü şapkası dar gelen başım büyük olan birinin, kendi yeteneklerini ya da yetişkinliğini abarttığını ve başkalarının gözünde olduğundan daha önemli olduğunu düşündüğünü ima eder.
Bu atasözünün kökeni hakkında farklı teoriler bulunmaktadır. Bir teoriye göre, insanların çocuk doğduklarında kullandıkları örgü şapkalara atfen kullanıldığı düşünülmektedir. Çocuklar büyüdükçe başları büyürken, bu şapka da onları sıkıştırmaya başlar. Dolayısıyla, başın büyüklüğüne karşın şapkanın dar kalması, kişinin büyüklüğünü ve yeteneklerini abartmasıyla ilişkilidir.
Bu atasözü, kendine güveni olan insanların başarıya ulaşabileceği düşüncesini de yansıtır. Özgüven, insanları daha hırslı ve motiveli yapabilir. Şüphesiz, bunun da sınırları olmalıdır. Kişi, gerçek yeteneklerini ve sınırlarını tanıyarak, başarıya ulaşabilecek yolları belirlemelidir. Fakat kendine güveni abartılı bir biçimde yüksek olan kişiler, başkaları tarafından kabul görmekte veya gerçek potansiyellerini ortaya koymakta zorluk yaşayabilirler. Bu durum, kişinin gerçekliğiyle uyumlu olmayan hayal kırıklıklarına yol açabilir.
Bir başka açıdan bakıldığında, bu atasözü, bir kişinin egosunun şişirilmesiyle de ilişkilidir. Ego, insanların kendilerini değerlendirdikleri ve başkalarıyla karşılaştırdıkları bir kavramdır. Ancak, abartılı bir ego, kişinin kendine odaklanmasına ve başkalarına karşı daha üstün hissetmesine neden olabilir. Bu durum, ilişkilerin ve iletişimin bozulmasına yol açabilir. Kendini beğenmişlik, hoşgörüsüzlük ve bencillik gibi negatif davranışlarla ilişkilendirilebilir.
Sonuç olarak, şapkası dar gelen başım büyük sanır atasözü, bir kişinin kendi yeteneklerini ve önemini abartması veya kendini diğerlerinden daha üstün görmesini ifade eder. Bu durum, bir kişinin gerçek potansiyelini keşfetme ve başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurma yolundaki engelleri aşmasını zorlaştırabilir. Özgüvene sahip olmak önemli olsa da, gerçekçi bir perspektif ve başkalarının da önemini kabul etmek, daha dengeli bir yaklaşım sağlayabilir.