Mescide gerek olan meyhaneye haramdır atasözünün anlamı;
“Mescide gerek olan meyhaneye haramdır” atasözü, toplumda ahlaki değerleri düşünen, dini değerlere önem veren kişiler arasında sıkça kullanılan bir deyiştir. Bu atasözü, dini ibadet yerlerinin önemine vurgu yaparak, insanların zararlı alışkanlıklardan ve günah işleyebilecekleri ortamlardan kaçınması gerektiğini ifade etmektedir.
Atasözünde geçen “mescit” kelimesi, İslam dini açısından kutsal kabul edilen cami ve diğer ibadet yerlerini temsil etmektedir. Mescitler, insanların Allah’a ibadet ettiği, dua ettiği ve manevi huzur bulduğu yerlerdir. Bu nedenle, insanların ruhani ihtiyaçlarını karşılamak ve ibadetlerini yerine getirmek için mescitlere gereksinim duyması oldukça önemlidir.
Diğer taraftan, “meyhane” ise alkol sunan ve tüketilen bir içki mekanını ifade etmektedir. Meyhaneler, içki tüketiminin yoğun olduğu, çoğunlukla düzenli ibadet etmeyen ve ahlaki değerlere önem vermeyen insanların zaman geçirdiği yerlerdir. Alkol tüketiminin zararlı etkileri, toplumda aile harabeliğine, işsizliğe, sıkıntılı ilişkilere ve sağlık sorunlarına sebep olabilen bir faktördür.
Bu atasözünü anlamak için, mescidin ruhani ihtiyaçları karşılamaya yönelik bir yer olarak kabul edilirken, meyhanenin ise insanları günaha sürükleyen bir yer olduğu düşünülmelidir. İslam dininde alkol tüketimi haram kabul edilmektedir ve kişinin ahirette hesap vereceği günahlardan biridir. Dolayısıyla, bu atasözü ahiret kaygısı taşıyan bir kişinin, mescit yerine meyhaneyi tercih etmesinin yanlış olduğunu vurgulamaktadır.
Atasözünün bir başka anlamı ise, mescidin ibadet için gerekliliği ve önemi ile meyhanenin insanın ruhunu ve ahlakını bozabilecek bir ortam olmasıdır. Bu nedenle, insanların manevi ihtiyaçlarını karşılamak, ahlaki değerleri yükseltmek ve toplumu olumlu etkilemek için mescitlere yönelmeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra, zararlı alışkanlıklardan ve günahlardan uzak durulması da önemlidir.
Sonuç olarak, “Mescide gerek olan meyhaneye haramdır” atasözü, insanları mescitlere yönlendirerek manevi ihtiyaçlarını karşılamalarını ve dini değerlere önem vermelerini teşvik ederken, meyhanenin zararlı alışkanlıklara ve günaha sürükleyen bir yer olduğunu vurgulamaktadır. Bu deyim, insanların vicdani değerlere önem vererek toplumsal ve ahlaki yönden daha sağlıklı bir yaşam sürmeleri gerektiğini anlatan anlamlı bir öğüttür.