Herkesin arşına göre bez vermezler (verilmez) atasözünün anlamı;
“Atasözleri Türk kültürünün dil ve düşünce hayatındaki önemli bir parçasıdır ve genellikle yaşanmışlık, deneyim ve bilgelikleri aktarmak amacıyla kullanılır. Bu bağlamda, “Herkesin arşına göre bez vermezler” atasözü de toplumdaki eşitlik ilkesini ve her bireyin yeteneklerine ve ihtiyaçlarına göre değerlendirilmemesi gerektiğini anlatmaktadır.
Atasözünde geçen “arş” terimi, bireylerin maddi ve manevi varlıklarını ifade etmektedir. Herkesin arşına göre bez verilmemesi ise, bireylerin ekonomik durumuna veya başarılarına göre değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulamaktadır. Yani, insanların sadece zenginlikleri veya sosyal statüleriyle değil, kişisel değerleri ve karakterleriyle ölçülmesi gerektiğini ifade eder.
Bu atasözü, insanların birbirine eşit davranması, kişisel kazançlarını ve başarılarını başkaları üzerinde bir üstünlük vesilesi yapmaması gerektiği fikrini destekler. Bir insanın maddi zenginliği veya başarısı, onun değerini diğerlerinden daha fazla kılmamalıdır. Çünkü her bireyin farklı yetenekleri, içsel güçleri ve ihtiyaçları vardır.
Bu atasözü, insanların toplumda daha eşitlikçi ve adil bir anlayışa sahip olmalarını teşvik eder. İnsanları yargılamak veya değerlendirmek için sadece maddi veya statüsel ölçütleri kullanmak, haksızlık ve ayrımcılığa neden olabilir. Herkes, kendi değerleri ve potansiyeli doğrultusunda değerlendirilmelidir.
Bununla birlikte, bu atasözü aynı zamanda bir insanın sadece maddi veya statüsel ölçütlerle değerlendirilmemesi gerektiğini de vurgular. Kişinin karakteri, dürüstlüğü, yardımseverliği ve diğer insanlara olan davranışları da onun değeri ve saygınlığı açısından önemlidir. İnsan olmanın ölçüleri sadece maddi varlığa dayanmamalı, insanın topluma kattığı değerler ve insani ilişkileri de göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç olarak, “Herkesin arşına göre bez vermezler” atasözü, insanların maddi değerlere veya sosyal statüye göre değil, kişisel değerleri, yetenekleri ve karakterleriyle değerlendirilmesi gerektiğini anlatır. Bu atasözü, toplumdaki eşitlik ve adalet ilkesini vurgulamakta ve insanların birbirine karşı daha empatik ve adil bir yaklaşım sergilemeleri gerektiğini hatırlatmaktadır.”