Davetsiz gelen (giden) döşeksiz oturur atasözünün anlamı;
“Davetsiz gelen (giden) döşeksiz oturur” atasözü, bir kişinin kendisine davet edilmemesine rağmen bir yerde misafirliğe gitmesi durumunda yaşayabileceği olumsuzlukları ifade etmektedir. Atasözü, davetsiz bir şekilde bir yere giden kişinin, o yerde istenen konforu ve rahatlığı bulamayacağını vurgulamaktadır.
Bu atasözü, davetli olmadığı bir evde veya topluluğa giren bir kişinin rahat etme şansının düşük olduğunu dile getirir. Misafirin yemek, konaklama ve sosyal ilişkiler açısından problemlerle karşılaşabileceğine dikkat çeker. Bu durumda davetsiz giden kişi, başkalarının nezaket ve hoşgörüsüne dayanmak zorunda kalır.
Benzer şekilde, davetsiz bir yerde oturmanın da benzer olumsuzlukları olduğu söylenebilir. Eğer birisi davetsiz olarak bir yere yerleşirse, o kişiye ait olmayan bir yerde oturduğu için rahatlık sağlamak zor olabilir. Bu durumda, kişi hem bedensel hem de ruhsal anlamda rahat hissetme şansına sahip olmayabilir.
Atasözü, genellikle misafirperverliğin önemine ve davet edilmeden bir yere gitmenin dezavantajlarına dikkat çekmektedir. Bir kişinin, başkalarının isteği olmadan keyfi bir şekilde hareket etmesi, olumsuz sonuçlara yol açabilir. Bu atasözü, sosyal ilişkilerde saygı, nezaket ve karşılıklı anlayışın önemini vurgulamaktadır. Davetlere uygun şekilde katılmak, karşılıklı mutluluğu ve ilişkileri korumak için önemli bir faktördür.