Baba (babası) oğluna bir bağ bağışlamış (vermiş) oğul (oğlu) babasına bir salkım üzüm vermemiş (üzümü çok görmüş) atasözünün anlamı;
Bu atasözü, bir kişinin iyilik yaptığı birine, karşılık olarak kötülük veya cimrilik yapmanın ne kadar yanlış olduğunu anlatır. Baba, oğluna bir bağ bağışlamış, yani büyük bir iyilik yapmış, ona bir şeyler vermiştir. Ancak oğul, babasına sadece bir salkım üzüm vermemiş, yani karşılık olarak çok küçük bir şey vermiştir. Bu durumda oğul, babasının iyiliğini küçümsemiş, değer vermemiştir.
Atasözünün anlamı, yardımseverlik ve cömertlik ilkelerine dayanır. İyilik yapan kişi, karşılık olarak küçük bir jest beklemese de, bunun yerine daha fazlasını beklemesi nezaketsizlik, saygısızlık ve cimrilik olarak değerlendirilir. Bu atasözü, insanların birbirine karşı cömert ve şükran duyduğu ilişkilerin önemini vurgular.
Aynı zamanda, bu atasözü, bencillik ve kıskançlığın getirdiği sorunları da ifade eder. Oğul, üzümleri babasına vermek istememiş, onları kendine saklamıştır. Bu durum, kişinin bencil ve cimri davranışlarının sonucu olarak, ilişkileri zedeler ve karşısındaki kişiye bir saygısızlık gibi görülür.
Atasözü aynı zamanda, insanların kendi çıkarlarını her zaman önceleyemeyeceği ve yardım etmenin insanlık görevi olduğunu da söylemektedir. İyilik yapan insanların karşılık beklemeden yardım eli uzatmaları, toplumun dayanışması ve birlik içinde hareket etmesi için önemlidir.
Sonuç olarak, bu atasözü, insanların birbirlerine yaptıkları iyiliklere saygı duymaları gerektiğini ve karşılık beklemeden cömertlikle hareket etmeleri gerektiğini vurgular. İyilik yapanın beklentisiz olarak iyilik yapması, toplumdaki ilişkilerin sağlam kalmasını ve insanların birbirlerine olan güvenini artırır.