Av vuranın değil alanın atasözünün anlamı;
“Av vuranın değil, alanın” atasözü, insanların hayatta karşılaştıkları fırsatları değerlendirebilme yeteneğine vurgu yapar. Bu atasözü, sadece fırsatları görmek ve tanımak yeterli değildir, aynı zamanda bu fırsatları kullanma ve elde etme becerisi de gerektiğini ifade eder. Aktif bir şekilde fırsatları takip etme, araştırma ve elde etme çabası göstermedikçe, sadece fırsatları görmek veya onları tanımak yeterli olmayacaktır.
Bu atasözü, toplumdaki beceri ve çaba arasındaki ilişkiyi vurgular. Hayatta başarılı olmanın, fırsatları iyi bir şekilde değerlendirme ve kullanma yeteneğine dayandığını belirtir. Ancak bu fırsatlara sahip olmak, sadece şansa bağlı değildir; aynı zamanda kişinin çabaları ve emekleriyle de ilişkilidir. Bir bireyin hayatta başarılı olabilmesi, fırsatları fark etme ve onlardan yeterince yararlanabilme yeteneğine bağlıdır.
Atasözü ayrıca insanların yaşamda karşılaştıkları engelleri aşma yeteneğinin de önemini vurgular. Engeller ve zorluklar, fırsatların elde edilmesini zorlaştırabilir veya engelleyebilir. Ancak, harekete geçme ve adım atma yeteneği, zorlukların üstesinden gelme şansını artırabilir. İnsanlar, karşılaştıkları engelleri aşabildikleri takdirde, daha fazla fırsat elde etme ve daha iyi sonuçlara ulaşma olasılığını artırır.
Sonuç olarak, “Av vuranın değil, alanın” atasözü, hayatta başarılı olmanın, fırsatları görmeye ve tanımaya ek olarak onları kullanma ve elde etme yeteneğine bağlı olduğunu vurgular. İnsanlar, fırsatları değerlendirmek ve elde etmek için çaba sarfetmelidir. Aynı zamanda, karşılaşılan engellerin üstesinden gelme ve fırsatları takip etme konusunda kararlılık göstermek de hayatta başarının anahtarlarından biridir.