At ölür meydan kalır yiğit ölür şan kalır atasözünün anlamı;
“At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır” atasözü, kişinin ölümüyle birlikte geride bıraktığı etki ve anıların önemine vurgu yapar. Bu atasözü, ölen kişinin bedeninin varlığı son bulduğunda, onun yaşadığı olaylar, yaptığı fedakarlıklar ve erdemlerle ilgili hatıraların hala yaşayacağını ifade eder.
At ölürken meydan durur, yiğit öldüğünde ise kahramanlık sergilediği eylemler ve örnek davranışları insanların hafızasında, kültüründe, tarihinde ya da toplumun kolektif bilincinde sonsuza dek kalır. Kişi, hayattayken yaptığı herhangi bir eylemle veya ortaya koyduğu başarılarla iz bırakır. Bu iz, gerek kişinin yakın çevresinde, gerekse etkisine dokunduğu daha geniş kitlelerde hissedilir.
Özellikle kahramanlık hikayeleri ve destanlarda bu atasözünün anlamı ön plana çıkar. Ölen yiğit, cesaret ve fedakarlıkla dolu öyküleriyle sadece yakınları için değil, tüm halk için bir kahraman olur. Bu insanların gözünde adeta bir destan karakteri haline gelir. Anlattıkça büyüyen, hatırladıkça şanlılaşan bir figür olur.
Ayrıca bu atasözü, kişinin ölümünden sonra geride bıraktığı mirasın sadece somut varlıklarla sınırlı olmadığını da ifade eder. Bıraktığı düşünceler, fikirler, etkilediği insanlar ve toplumsal değişimler de ölümsüzleşen unsurlardır. Büyük düşünürler, sanatçılar, bilim insanları gibi insanlar, ölüm sonrası dahi eserleri ve çalışmalarıyla hatırlanır, takdir edilir.
Sonuç olarak, “At ölür meydan kalır, yiğit ölür şan kalır” atasözüyle vurgulanan önemli bir nokta, insanın yaşamının kalıcılığı ve etkisinin bedenin ölümüyle sona ermediğidir. İyi davranışlar, kahramanlık gösterileri ve başarılı eylemler, insan hafızasında ve kültüründe yaşamaya devam eder. Bir kişinin hatırlanabilirliği, sadece yaşarken yapmakla kalmadığı, öldükten sonra da iz bıraktığı eylemlerle şekillenir.