Al kibar kızını işlerin bulana bulana al çitak kızını gezsin eylene eylene atasözünün anlamı;
“Al kibar kızını, işlerin bulana bulana al çitak kızını gezsin, eylene eylene” atasözü, genellikle büyüklerin haklarının küçüklere yedirilmemesi gerektiğini ifade eden bir söz olarak kullanılır. Bu atasözü öncelikli olarak aile içindeki ilişkileri ve ailevi değerleri ele alır.
Atasözü, aile mirasının doğru bir şekilde dağıtılması ve büyüklerin emeklerinin karşılığının alınması gerekliliğine dikkat çeker. “Al kibar kızını, işlerin bulana bulana al” kısmı, büyüklerin daha kıymetli olan kızlarını miras olarak paylaşma eğiliminden ve bu durumun yanlışlığından bahseder. Bu durumda, küçük bir değere sahip olan “çitak kızın” alınmaktadır.
Ancak, “kızını gezsin, eylene eylene” kısmı, bu miras dağılımının adaletsizlik getirebileceği ve küçük kızın daha özgür bir şekilde yaşamasını engelleyebileceği konusunda uyarır. Bu kısım, küçük kızın bir değere sahip olmasına rağmen, büyük kızın daha fazla ayrıcalığa sahip olduğunu ifade etmektedir. Aile içinde adaletin ve eşitliğin sağlanması gerektiği anlamı vurgulanır.
Bu atasözü ayrıca genel anlamda refahın ve özgürlüğün, toplum içindeki dengeli ve adil bir iş bölümüyle mümkün olacağını da ifade eder. Büyüklerin ellerindeki olanakları en iyi şekilde değerlendirmesi, çocuklara eşit fırsatlar sunması gerekmektedir. Aksi halde, adaletsizlik, rekabet ve haksızlıklar ortaya çıkabilir.
Sonuç olarak, “Al kibar kızını, işlerin bulana bulana al çitak kızını gezsin, eylene eylene” atasözü, büyüklerin zenginliklerini adaletli bir şekilde paylaşması gerektiğini vurgulamaktadır. Adalet, eşitlik ve refahın temellerini oluşturan bu atasözü, aile içindeki ilişkilerden hareketle, toplumsal düzende de geçerli olan bir ilkeyi ifade etmektedir.